Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü programında konuştu. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine yönelik tepkilere yanıt veren Erdoğan, "Sözleşmeden çekilmemizin kadına şiddete yönelik olumsuz etkisi olmadı." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi'nde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü programına katıldı. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız haline getirdik. Türkiye kadına yönelik şiddette eskisiyle mukayese edilmeyecek şekilde iyi durumdadır. Bu başarıyı gölgelemek isteyenler varsa hanım kardeşlerimiz hakikati iyi biliyor.
Bazıları bakanlığımızın adındaki aile kavramını öne sürerek kadınlar için yaptığımız hizmetleri unutturmaya ve gölgelemeye çalışıyor. Ülkemizde aile kurumumuza yönelik saldırıların kadınların haklarını savunmakla hiçbir ilgisi olmadığının hepimizin farkındayız
Huzurlu, güvenli, saygılı bir aile kadına yönelik şiddete karşı en muhkem kalemizdir. Kadının şiddet gördüğü bir beraberliği temelinde şefkatin olduğu bir aile kavramı ile tanımlayabilir miyiz. Çocuğun fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığı yapının aile olduğunu kim söyleyebilir. Aileye sahip çıkarak şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların haklarının korunmasını amaçlıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin kadın hakları ve şiddetle mücadeleye en küçük olumsuz bir etkisi olmamıştır. Mücadelenin asıl somut araçları 6284 sayılı kanun başta olmak üzere zihinlerde gerçekleştirdiğimiz dönüşümdür.
Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi, aileyi yüceltme ve güçlendirme mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Kadınların hak taleplerinde ve biz de onlara verdiğimiz destekte samimi olduğumuz için bugünlere geldik.
"HAKLARINI ASLA ÖDEYEMEYİZ"
81 ilde faaliyet gösteren kadın konukevleri, ŞÖNİM'ler, sosyal hizmet merkezleriyle şiddete maruz kalan kadınları devlet güvencesi altına alıyoruz. Bu ülkede eli öpülecek kadın aranıyorsa şehit anneleridir, 15 Temmuz'da direnen demokrasi neferleridir. Diyarbakır'da tuttukları evlat nöbetiyle terör örgütüne kabuslar yaşatan kadınların hakkını asla ödeyemeyiz. Haftalardır Gazze'de alçakça katledilen binlerce kadın ve çocuk için bazı çevreler tek kelime etmediler. Zalimleri ve aparatlarını desteklemeyi marifet sayıyorlar.
Önümüzdeki dönemde de reformlarımızı sürdürerek ülkemizi hak ettiği yere getirmeye devam edeceğiz.