Karadeniz'de fındık bahçelerinde yapraklarını yiyip suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan "kahverengi kokarca" adlı böcek türü için biyolojik, kimyasal ve mekanik mücadele sürdürülüyor. Tüm çabalara rağmen popülasyonunda ciddi artış görülen istilacı böceğe ilişkin uzmanlar, bir çift kahverengi kokarca böceği ile çocuklarının sezonda 14 bin tane yumurta bıraktığının altını çizdi.
Dünya fındık üretimi ile pazarının büyük kısmını elinde bulunduran, "Türkiye'nin fındık ambarı" Karadeniz Bölgesi'nde bitkilere dadanan "kahverengi kokarca" adlı böcek türü, başta fındık olmak üzere birçok bitki türü için tehdit oluşturuyor.
7 yıl önce Gürcistan'dan bölgeye geldiği saptanan ve Türkiye'de yayılımını hızlandıran böcek, günde 30 kilometre yol katediyor.
Dadandığı fındık bahçelerinde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan "kahverengi kokarca" adlı böcek türü için başlatılan biyolojik mücadele kapsamında etkin rol oynayacak, Çin'den ithal edilen 30 bini aşkın "samuray arı", bu yıl Artvin'de doğaya salındı.
Tarımda yıllık 5 milyar liralık zarara yol açtığı da saptanan istilacı böceğin yok edilmesi için biyolojik mücadelenin yanı sıra kimyasal ve mekanik mücadele (elle toplanarak imha edilmesi) de sürdürülüyor.
Havaların soğuması ile kışlığa geçen böcek, kırsal ile kentteki evlere de dadanarak hayatı olumsuz etkiliyor.
Popülasyonunda ciddi artış gözlemlenen istilacı böcek türü yayılımını devam ettirirse gelecek yıl fındığa yüzde 80 oranında zarar vermesi öngörülüyor.
Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, kahverengi kokarcanın 7 yıl önce Gürcistan'dan ülkeye girdiğini ve bu böceğin dünyada tarıma en çok zarar veren böcek türü olduğunun altını çizdi.
Acil önlemler alınması gerektiğini belirten Arslantürk, "Çünkü bu yıl insanlarımız gördü, aşırı derecede görülmeye başlandı. Kışlığa çekiliyor, evlere kadar giriyor. Bununla ilgili mekanik mücadele yapılabilir ki; o da 'Gördüğün yerde yok et' sloganı ile bundan 6-7 yıl önce broşürler hazırlayıp, okullara, camilere astığımız uygulama. O zaman popülasyon bu kadar çok değildi. Şimdi mekanik mücadele de tam olarak sonuç vermiyor." dedi.
Kimyasal mücadeleyi de acil başlatılması gerektiğini vurgulayan Arslantürk, "Bununla ilgili Tarım Bakanlığı’nın ruhsatladığı 4 çeşit ilaç var. Onun yanında sinek ilacını da yoğun bir şekilde kullandığımız zaman işe yarıyor. Önümüzdeki sezon bizi bir felaket bekliyor olabilir. 'Samuray arı' diye ithal edilen bir arı türü ile biyolojik mücadele başladı. Ama doğaya yeterince salınamadı. Sadece Artvin tarafında salıverildi. Önümüzdeki yıllarda diğer bölgelere de salınacak. Biyolojik mücadelede başarı oranı yüzde 50 ile yüzde 70 arasında değişiyor. Ama sonuçları önümüzdeki 2-3 yıldan sonra alırız. Kimyasal mücadele yapmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
Böceğin matematiksel olarak yapılan hesaplarda önü alınamaz derecede çoğaldığını belirten Arslantürk, "Bir çift kahverengi kokarca böceği ile çocukları sezonda 14 bin tane yumurta bırakıyor. Bu, çok korkunç bir zarar boyutunu ortaya koyuyor. Umudumuz, kışın yumuşak geçmesi. Eğer kış yumuşak geçerse, hayvan beslenemediği için kendi kendine yok oluyor. Zarar boyutu büyük olan bir böcek türü bu. Bu yıl Artvin tarafında yüzde 50-60 civarında fındığa zarar verdi. Önümüzdeki yıl eğer bu boyutta devam ederse, yüzde 80'lere kadar fındığa zarar verme ihtimali var. 500 rakıma kadar zarar verdiğini görüyoruz. Onun üzerinde hava koşullarında yaşamaya müsait bir hayvan değil." diye konuştu.