• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Forum Kralbet Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Forum Kralbet sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

Fetih Suresi Nedir? Fetih Suresi Duası Okumak ve Fetih Suresi Dinlemek. Fetih Suresi Arapça Okunuşu ve Fetih Suresi Türkçe Okunuşu. Fetih Suresi Kuran

PatroN

Member
Katılım
23 Tem 2023
Mesajlar
100,806
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Fetih Suresi Arapça ve Türkçe okunuşu: Fetih Suresinin anlamı nedir? İşte, tefsiri

Kuran'da yer alan surelerin anlam ve faziletlerini merak edenler, Fetih Suresi’ni de sıklıkla araştırıyor. Bazıları, dara düştüğünde ya da gönül ferahlığı aradığında bu sureyi okumayı tercih ediyor.

hhef4LLnnUel0UQUE0Gnmg.jpg

“Fetih” kelimesi, beklenmedik biçimde açılan kapıları ve rahatlamayı çağrıştırıyor. Bu surede Hudeybiye gibi büyük bir olayın, ilk bakışta zorlu görülse de sonunda “apaçık bir fetih” ile sonuçlandığı anlatılıyor. Diyanet kaynaklarında, Fetih Suresi’nin içeriğinin sabır ve umut konusuna işaret ettiği bilgisine rastlanıyor. İnsanlar da, gerek sınav veya başka bir zorluk öncesinde gerekse genel manevi destek niyetiyle sureyi okuyor. Arapça metnini bilmeyenler, Türkçe okunuş veya meali üzerinden anlamaya çalışıyor. Bazıları, düzenli okumayı alışkanlık hâline getirerek sabır ve sükûnet bekliyor. Farklı rivayetlerde, “Bu sureyi okuyanın derdine çare umulur” gibi ifadeler geçebiliyor. Yine de herkesin yaşadığı tecrübe ayrı olabiliyor. Bu sebeple, surenin mesajına odaklanmak ve içten bir niyetle okumak öneriliyor. FETİH SURESİ NEDİR? Fetih Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 48. suresidir. Hicretin 6. yılında, Medine döneminde inmiştir ve 29 ayetten oluşur. Adını, “apaçık bir fetih” anlamını taşıyan ilk ayetinden alır. Burada “fetih” sözcüğü, yalnızca savaş zaferini değil, kalplerde ve toplumlarda yaşanan olumlu gelişmeleri de simgeler. Sure, özellikle Hudeybiye Antlaşması’nın zorlu koşullardan sonra nasıl büyük bir kazanıma dönüştüğünü anlatır. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabelerin, bu süreçte gösterdikleri sabır ve özveri, surenin merkezinde yer alır. Bu sure, Allah’ın yardımıyla en umutsuz görünen şartların bile iyiliğe dönüşebileceğini vurgular. Ayrıca, samimi iman edenlerin kendi aralarındaki dayanışmayı güçlendirir. Dolayısıyla Fetih Suresi, inananları hem manevi yönden sakinleştirir hem de gelecekteki güzel sonuçlara karşı ümitli olmaya çağırır. İçerisinde, münafıkların tutumu ve mekân sınırlaması gibi konular da ele alınır. Bütün bu yönleriyle, zorlu anlarda Müslümanların gönlünü ferahlatan ve “Allah mutlaka yol açar” fikrini pekiştiren bir suredir. FETİH SURESİ DUASI OKUMAK VE FETİH SURESİ DİNLEMEK Bu sureyi dua niyetiyle okumak, çoğu kişi tarafından manevi destek amacıyla yapılır. “Dua” denildiğinde, sureyi okuduktan veya dinledikten sonra, Allah’tan yardım istemek kastedilir. Dinlemek isteyenler de kıraat ehlinin seslendirdiği bir tilaveti takip ederek sureyi daha iyi anlayabilir. Dinleme sırasında, Hudeybiye sürecinde yaşanan sabır ve teslimiyet hikâyesini hatırlamak, okurun kalbine huzur verir. Okuyan ya da dinleyenler, “Allah’ın yardımı her zorluğun üstesinden gelir” mesajını hisseder. Sure, özellikle sabahları veya kişinin içinden geldiği her an okunabilir. Sonrasında yapılan dua, surenin “apaçık fetih” vurgusuyla birleştiğinde, inanan insanın umut ve özgüven duygusunu artırdığına inanılır.
S2Xii7cyjkiiatpqnjiMZw.jpg

Fetih Suresi’nin Arapça metni, orijinal lafzıyla şu şekildedir: بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِإِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا لِّيَغْفِرَ لَكَ اللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِن ذَنْۢبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعْمَتَهُۥ عَلَيْكَ وَيَهْدِيَكَ صِرَٰطًا مُّسْتَقِيمًا وَيَنصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا هُوَ الَّذِىٓ أَنزَلَ السَّكِينَةَ فِى قُلُوبِ الْمُؤْمِنِينَ لِيَزْدَادُوا إِيمَٰنًا مَّعَ إِيمَٰنِهِمْ وَلِلَّهِ جُنُودُ السَّمَٰوَٰتِ وَالْأَرْضِ وَكَانَ اللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا لِيُدْخِلَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَٰتِ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَيُكَفِّرَ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَكَانَ ذَٰلِكَ عِندَ اللَّهِ فَوْزًا عَظِيمًا وَيُعَذِّبَ الْمُنَٰفِقِينَ وَالْمُنَٰفِقَٰتِ وَالْمُشْرِكِينَ وَالْمُشْرِكَٰتِ الظَّآنِّينَ بِاللَّهِ ظَنَّ السَّوْءِ عَلَيْهِمْ دَآئِرَةُ السَّوْءِ وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَلَعَنَهُمْ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَهَنَّمَ ۖ وَسَآءَتْ مَصِيرًا وَلِلَّهِ جُنُودُ السَّمَٰوَٰتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ شَٰهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا لِّتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ ۚ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ ۚ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ ۖ وَمَنْ أَوْفَىٰ بِمَا عَٰهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا سَيَقُولُ لَكَ الْمُخَلَّفُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ شَغَلَتْنَآ أَمْوَٰلُنَا وَأَهْلُونَا فَاسْتَغْفِرْ لَنَا يَقُولُونَ بِأَلْسِنَتِهِم مَّا لَيْسَ فِى قُلُوبِهِمْ ۚ قُلْ فَمَن يَمْلِكُ لَكُم مِّنَ اللَّهِ شَيْـًٔا إِنْ أَرَادَ بِكُمْ ضَرًّا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ نَفْعًا ۚ بَلْ كَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا بَلْ ظَنَنتُمْ أَن لَّن يَنقَلِبَ الرَّسُولُ وَالْمُؤْمِنُونَ إِلَىٰٓ أَهْلِيهِمْ أَبَدًا وَزُيِّنَ ذَٰلِكَ فِى قُلُوبِكُمْ وَظَنَنتُمْ ظَنَّ السَّوْءِ وَكُنتُمْ قَوْمَۢا بُورًا وَمَن لَّمْ يُؤْمِن بِاللَّهِ وَرَسُولِهِۦ فَإِنَّآ أَعْتَدْنَا لِلْكَٰفِرِينَ سَعِيرًا وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَٰوَٰتِ وَالْأَرْضِ ۚ يَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ ۚ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا سَيَقُولُ الْمُخَلَّفُونَ إِذَا انطَلَقْتُمْ إِلَىٰ مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ ۖ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا كَلَٰمَ اللَّهِ ۚ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا ۚ كَذَٰلِكُمْ قَالَ اللَّهُ مِن قَبْلُ ۖ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا ۚ بَلْ كَانُوا لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا قُل لِّلْمُخَلَّفِينَ مِنَ الْأَعْرَابِ سَتُدْعَوْنَ إِلَىٰ قَوْمٍ أُو۟لِى بَأْسٍ شَدِيدٍ تُقَٰتِلُونَهُمْ أَوْ يُسْلِمُونَ ۖ فَإِن تُطِيعُوا يُؤْتِكُمُ اللَّهُ أَجْرًا حَسَنًا وَإِن تَتَوَلَّوْا كَمَا تَوَلَّيْتُم مِّن قَبْلُ يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا لَّيْسَ عَلَى الْأَعْمَىٰ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ ۚ وَمَن يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُۥ يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَٰرُ وَمَن يَتَوَلَّ يُعَذِّبْهُ عَذَابًا أَلِيمًا لَقَدْ رَضِىَ اللَّهُ عَنِ الْمُؤْمِنِينَ إِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِى قُلُوبِهِمْ فَأَنزَلَ السَّكِينَةَ عَلَيْهِمْ وَأَثَابَهُمْ فَتْحًا قَرِيبًا وَمَغَانِمَ كَثِيرَةً يَأْخُذُونَهَا ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا وَعَدَكُمُ اللَّهُ مَغَانِمَ كَثِيرَةً تَأْخُذُونَهَا فَعَجَّلَ لَكُمْ هَٰذِهِ وَكَفَّ أَيْدِىَ النَّاسِ عَنكُمْ وَلِتَكُونَ ءَايَةً لِّلْمُؤْمِنِينَ وَيَهْدِيَكُمْ صِرَٰطًا مُّسْتَقِيمًا وَأُخْرَىٰ لَمْ تَقْدِرُوا عَلَيْهَا قَدْ أَحَاطَ اللَّهُ بِهَا ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرًا وَلَوْ قَٰتَلَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوَلَّوُا الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا سُنَّةَ اللَّهِ الَّتِى قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلُ ۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلًا وَهُوَ الَّذِى كَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ عَنْهُم بِبَطْنِ مَكَّةَ مِنۢ بَعْدِ أَنْ أَظْفَرَكُمْ عَلَيْهِمْ ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرًا هُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَالْهَدْىَ مَعْكُوفًا أَن يَبْلُغَ مَحِلَّهُ ۚ وَلَوْلَا رِجَالٌ مُّؤْمِنُونَ وَنِسَآءٌ مُّؤْمِنَٰتٌ لَّمْ تَعْلَمُوهُمْ أَن تَطَـُٔوهُمْ فَتُصِيبَكُمْ مِّنْهُم مَّعَرَّةٌۢ بِغَيْرِ عِلْمٍ ۖ لِيُدْخِلَ اللَّهُ فِى رَحْمَتِهِۦ مَن يَشَآءُ ۚ لَوْ تَزَيَّلُوا لَعَذَّبْنَا الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا إِذْ جَعَلَ الَّذِينَ كَفَرُوا فِى قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَٰهِلِيَّةِ فَأَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوَىٰ وَكَانُوٓا أَحَقَّ بِهَا وَأَهْلَهَا ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا لَّقَدْ صَدَقَ اللَّهُ رَسُولَهُ الرُّءْيَا بِالْحَقِّ ۖ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ إِن شَآءَ اللَّهُ ءَامِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُءُوسَكُمْ وَمُقَصِّرِينَ لَا تَخَافُونَ ۖ فَعَلِمَ مَا لَمْ تَعْلَمُوا فَجَعَلَ مِن دُونِ ذَٰلِكَ فَتْحًا قَرِيبًا هُوَ الَّذِىٓ أَرْسَلَ رَسُولَهُۥ بِالْهُدَىٰ وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُۥ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِۦ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ شَهِيدًا مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ ۚ وَالَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَٰنًا ۖ سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ السُّجُودِ ۚ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى التَّوْرَىٰةِ ۖ وَمَثَلُهُمْ فِى الْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ ۗ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ ءَامَنُوا وَعَمِلُوا الصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًاBu Arapça metin, Fetih Suresi’nin orijinal lafzıdır. Tilavete başlamadan önce abdestli olmak, hürmetle okumak ve anlamını öğrenmek önerilir.
KgIkG3qj9Ue4Wp5C-A2PPA.jpg

Fetih Suresi’nin Türkçe okunuşu, Arapça metnin Latin harflerine uyarlanmasıdır. Bu sayede, Arap alfabesini bilmeyenler de sureyi okuyabilir. Bismillâhirrahmânirrahîm.İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ. Li-yaghfira lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahharave yutimme ni’metehu aleyke ve yehdiyeke sırâtan mustekîmâ. Ve yansurakallâhu nasran azîzâ. Huvellezî enzeles-sekînete fî kulûbil-mu’minîne li-yezdâdû îmânen mea îmânihimve lillâhi cunûdus-semâvâti vel ard ve kânallâhu alîmen hakîmâ. Li-yudhilel-mu’minîne vel mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâl-enhâruhâlidîne fîhâ ve yukeffira anhum seyyiâtihimve kâne zâlike indallâhi fevzen azîmâ. Ve yuazzibel-munâfikîne vel munâfikâti vel muşrikîne vel muşrikâtizannîne billâhi zannes-sev’(aleyhim) dâiretus-sev’.Ve gadiballâhu aleyhim ve leanehum ve eadde lehum cehennem.Ve sâet mesîrâ. Ve lillâhi cunûdus-semâvâti vel ard.Ve kânallâhu azîzen hakîmâ. İnnâ erselnâke şahiden ve mubeşşiren ve nezîrâ. Li-tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkirûhuve tusebbihûhu bukraten ve asîlâ. İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâhyedullâhi fevka eydîhim.Fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih.Ve men evfâ bimâ âhede aleyhullâhefe se yu’tîhi ecran azîmâ. Se yekûlu lekel-muhallefûne minel a’râbi:“şeğaletnâ emvâlunâ ve ehlunâ festağfir lenâ.”Yekûlûne bi-elsinetihim mâ leyse fî kulûbihim.Kul: “Fe men yemliku lekum minallâhi şey’enin erâde bikum darran ev erâde bikum nef’an?”Bel kânallâhu bimâ ta’melûne habîrâ. Bel zanentum en len yenkalibel resûlu vel mu’minûne ilâ ehlihim ebedâve zuyyine zâlike fî kulûbikumve zanentum zannes-sev’ve kuntum kavmen bûrâ. Ve men lem yu’min billâhi ve resûlihîfe innâ a’tednâ lilkâfirîne seîrâ. Ve lillâhi mulkus-semâvâti vel ard.Yaghfiru limen yeşâ’u ve yuazzibu men yeşâ’.Ve kânallâhu gafûran rahîmâ. Se yekûlul muhallefûne izân talaktum ilâ megânime li te’huzûhâ:“zerûnâ nettebi’kum.”Yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh.Kul: “Len tettebiûnâ.Kezâlikum kâlallâhu min kabl.”Fe se yekûlûne: “Bel tahsudûnene.”Bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ. Kul lil muhallefîne minel a’râbi:“Se tud’avne ilâ kavmin ulî be’sin şedîdintukâtilûnehum ev yuslimûn.Fe in tutîû yu’tikumullâhu ecran hasenâ.Ve in tetevellev kemâ tevelleytum min kabluyuazzibkum azâben elîmâ.” Leyse alâl-a’mâ haracve lâ alâl-a’reci haracve lâ alâl-merîdi harac.Ve men yutiıllâhe ve resûlehuyudhılhu cennâtin tecrî min tahtihâl-enhâr.Ve men yetevelle yu’azzibhu azâben elîmâ. Lekad radıyallâhu anil mu’minîne iz yubâyiûneke tahteş-şecerah.Fe alime mâ fî kulûbihimfe enzeles-sekînete aleyhimve esâbehum fethan karîbâ. Ve meğânime kesîraten ye’huzûnehâ.Ve kânallâhu azîzen hakîmâ. Vaadekumullâhu meğânime kesîraten te’huzûnehâfe ‘accele lekum hâzihîve keffe eydiyen-nâsi ankumve li tekûne âyeten lilmu’minîneve yehdiyekum sırâtan mustekîmâ. Ve uhrâ lem takdirû aleyhâkad ehatallâhu bihâ.Ve kânallâhu alâ kulli şey’in kadîrâ. Ve lev kâtelekumullezîne keferûlevellevûl-edbârasumme lâ yecidûne veliyyen ve lâ nasîrâ. Sunnetallâhilletî kad halet min kabl.Ve len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ. Ve huvellezî keffe eydiyehum ankumve eydiyekum anhum bi batni mekkehmin ba’di en azferakum aleyhim.Ve kânallâhu bimâ ta’melûne basîrâ. Humullezîne keferû ve saddûkum anil mescidil harâmvelhedye me’kûfen en yebluge mahılleh.Ve lev lâ ricâlun mu’minûne ve nisâun mu’minât… (Diğer kısım aynı düzenle devam eder) İz cealellezîne keferû fî kulûbihimul hamiyyetehamiyyetel-câhiliyyeti fe enzelallâhu sekînetehualâ resûlihi ve alel-mu’minînve elzemehum kelimetet-takvâ.Ve kânû ehakka bihâ ve ehlehâ.Ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ. Lekad sadakallâhu resulehur ru’yâ bil hakk.Le tedhulunnel mescidel harâme inşâallâhu âminînemuhallikîne ruûsekum ve mukassırîne lâ tehâfûn.Fe alime mâ lem ta’lemûfe ceale min dûni zâlike fethan karîbâ. Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînıl-hakkli yuzhirehu aled-dîni kullih.Ve kefâ billâhi şehîdâ. Muhammedur-rasûlullâh.Vellezîne me’ahu eşiddâ’u alel-küffâr, ruhamâ’u beynehum.Terâhum rukka’an succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve ridvânâ.Sîmâhum fî vucûhihim min eseris-sucûd.Zâlike meseluhum fit-tevrâti ve meseluhum fil incîlke zer’in ahrace şat’ehu fe âzerehufesteğleza festevâ alâ sûkıhyu’cibuz zurra’a li yağîza bihimul kuffâr.Ve adallâhullezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti minhummagfiraten ve ecran azîmâ.
TT5p8rELnEC2_ltVmX4VCA.jpg

Bu sure, genellikle 510. sayfada başlar ve 514. sayfada biter. Fakat bazı baskılarda sayfa düzeni değişebildiği için 509 veya 511. sayfada da başladığı görülebilir. Mushaf’taki standart dizgi sıklıkla 510. sayfa olarak kabul edilir. Okuyucular, sureyi bulmak için Mushaf fihristindeki sure sırasına bakabilir. 26. cüz içinde yer alması nedeniyle, cüz başlığından hareket ederek kolayca bulunur. Sadece sayfa sayısı değil, cüz bilgisi de surenin yerini bulmada yardımcıdır. Bu farklılıklar baskı düzenine göre değişir, ama Fetih Suresi en çok 510 ile 514. sayfalar arasında konumlanır. FETİH SURESİ KAÇ SAYFA? Fetih Suresi, genellikle 4 ila 5 sayfa arasında yer tutar. Tam sayfa adedi, baskıya göre ufak değişiklikler gösterebilir. Yazı tipi, satır sıklığı veya sayfa düzeni gibi faktörler, Mushafların sayfa numaralarını etkileyebilir. Ama çoğunlukla, Fetih Suresi ortalama 5 sayfa olarak bilinir. Surenin 29 ayetten oluşması, orta uzunlukta bir bölüm olduğunu gösterir. Bu miktar, toplu bir okuma veya ezber yapmak isteyenler açısından oldukça makul sayılır. FETİH SURESİ FAZİLETİ VE SIRLARI NELERDİR? FETİH SURESİ’NİN FAYDALARI Fetih Suresi, Hudeybiye gibi zorlukla başlayan ama zaferle sonuçlanan bir dönemi yansıttığı için, kalplere güven ve umut aşılar. Bazı kaynaklarda, bu sureyi düzenli okuyan kişilerin işlerinin kolaylaşacağı ve manevi huzur bulacağı anlatılır. “Fetih” ifadesi, sadece toprak kazanmayı değil, genel anlamda açılım ve başarıyı da kapsar. Surede “apaçık fetih” müjdelendiğinden, inananlar zorlukların üstesinden Allah’ın yardımıyla gelineceğine inanır. Bazı rivayetler, sureyi okuyanların Mekke fethine katılmış gibi sevap alacağını söyler. Bu yorumlar, manevi motivasyonu güçlendirmek içindir. Surenin verdiği temel mesaj, sabır ve teslimiyetle büyük başarılara ulaşabileceğidir. FETİH SURESİ KAÇINCI CÜZ? Fetih Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 26. cüzünde yer alır. Cüz, Kur’an’ı 30 parçaya ayıran sistemin her bir parçasını ifade eder. Genelde 26. cüzün son kısımlarına doğru bulunan bu sure, önceki surelerin devamı niteliğinde mesajlar içermez; daha çok Hudeybiye sürecini anlatan bağımsız bir konuyu işler. 26. cüz içinde bir sure ararken, Fetih Suresi’ni görmek isteyenler kolayca ayırt edebilir. Cüz esas alınarak okuma yapanlar, 26. cüzde bu sureyle karşılaşır.
ZbZmpMEd8kKQZjgVYj-fRw.jpg

Bismillâhirrahmânirrahîm.İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ.Li-yaghfira lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahharave yutimme ni’metehu aleyke ve yehdiyeke sırâtan mustekîmâ.Ve yansurakallâhu nasran azîzâ.Huvellezî enzeles-sekînete fî kulûbil-mu’minîne li-yezdâdû îmânen mea îmânihimve lillâhi cunûdus-semâvâti vel ard ve kânallâhu alîmen hakîmâ.Li-yudhilel-mu’minîne vel mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâl-enhâruhâlidîne fîhâ ve yukeffira anhum seyyiâtihimve kâne zâlike indallâhi fevzen azîmâ.Ve yuazzibel-munâfikîne vel munâfikâti vel muşrikîne vel muşrikâtizannîne billâhi zannes-sev’(aleyhim) dâiretus-sev’.Ve gadiballâhu aleyhim ve leanehum ve eadde lehum cehennem.Ve sâet mesîrâ.Ve lillâhi cunûdus-semâvâti vel ard.Ve kânallâhu azîzen hakîmâ.İnnâ erselnâke şahiden ve mubeşşiren ve nezîrâ.Li-tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkirûhuve tusebbihûhu bukraten ve asîlâ.İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâhyedullâhi fevka eydîhim.Fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih.Ve men evfâ bimâ âhede aleyhullâhefe se yu’tîhi ecran azîmâ.Se yekûlu lekel-muhallefûne minel a’râbi:“şeğaletnâ emvâlunâ ve ehlunâ festağfir lenâ.”Yekûlûne bi-elsinetihim mâ leyse fî kulûbihim.Kul: “Fe men yemliku lekum minallâhi şey’enin erâde bikum darran ev erâde bikum nef’an?”Bel kânallâhu bimâ ta’melûne habîrâ.Bel zanentum en len yenkalibel resûlu vel mu’minûne ilâ ehlihim ebedâve zuyyine zâlike fî kulûbikumve zanentum zannes-sev’ve kuntum kavmen bûrâ.Ve men lem yu’min billâhi ve resûlihîfe innâ a’tednâ lilkâfirîne seîrâ.Ve lillâhi mulkus-semâvâti vel ard.Yaghfiru limen yeşâ’u ve yuazzibu men yeşâ’.Ve kânallâhu gafûran rahîmâ.Se yekûlul muhallefûne izân talaktum ilâ megânime li te’huzûhâ:“zerûnâ nettebi’kum.”Yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh.Kul: “Len tettebiûnâ.Kezâlikum kâlallâhu min kabl.”Fe se yekûlûne: “Bel tahsudûnene.”Bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ.Kul lil muhallefîne minel a’râbi:“Se tud’avne ilâ kavmin ulî be’sin şedîdintukâtilûnehum ev yuslimûn.Fe in tutîû yu’tikumullâhu ecran hasenâ.Ve in tetevellev kemâ tevelleytum min kabluyuazzibkum azâben elîmâ.”Leyse alâl-a’mâ haracve lâ alâl-a’reci haracve lâ alâl-merîdi harac.Ve men yutiıllâhe ve resûlehuyudhılhu cennâtin tecrî min tahtihâl-enhâr.Ve men yetevelle yu’azzibhu azâben elîmâ.Lekad radıyallâhu anil mu’minîne iz yubâyiûneke tahteş-şecerah.Fe alime mâ fî kulûbihimfe enzeles-sekînete aleyhimve esâbehum fethan karîbâ.Ve meğânime kesîraten ye’huzûnehâ.Ve kânallâhu azîzen hakîmâ.Vaadekumullâhu meğânime kesîraten te’huzûnehâfe ‘accele lekum hâzihîve keffe eydiyen-nâsi ankumve li tekûne âyeten lilmu’minîneve yehdiyekum sırâtan mustekîmâ.Ve uhrâ lem takdirû aleyhâkad ehatallâhu bihâ.Ve kânallâhu alâ kulli şey’in kadîrâ.Ve lev kâtelekumullezîne keferûlevellevûl-edbârasumme lâ yecidûne veliyyen ve lâ nasîrâ.Sunnetallâhilletî kad halet min kabl.Ve len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ.Ve huvellezî keffe eydiyehum ankumve eydiyekum anhum bi batni mekkehmin ba’di en azferakum aleyhim.Ve kânallâhu bimâ ta’melûne basîrâ.Humullezîne keferû ve saddûkum anil mescidil harâmvelhedye me’kûfen en yebluge mahılleh.Ve lev lâ ricâlun mu’minûne ve nisâun mu’minât… İz cealellezîne keferû fî kulûbihimul hamiyyetehamiyyetel-câhiliyyeti fe enzelallâhu sekînetehualâ resûlihi ve alel-mu’minînve elzemehum kelimetet-takvâ.Ve kânû ehakka bihâ ve ehlehâ.Ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ.Lekad sadakallâhu resulehur ru’yâ bil hakk.Le tedhulunnel mescidel harâme inşâallâhu âminînemuhallikîne ruûsekum ve mukassırîne lâ tehâfûn.Fe alime mâ lem ta’lemûfe ceale min dûni zâlike fethan karîbâ.Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînıl-hakkli yuzhirehu aled-dîni kullih.Ve kefâ billâhi şehîdâ.Muhammedur-rasûlullâh.Vellezîne me’ahu eşiddâ’u alel-küffâr, ruhamâ’u beynehum.Terâhum rukka’an succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve ridvânâ.Sîmâhum fî vucûhihim min eseris-sucûd.Zâlike meseluhum fit-tevrâti ve meseluhum fil incîlke zer’in ahrace şat’ehu fe âzerehufesteğleza festevâ alâ sûkıhyu’cibuz zurra’a li yağîza bihimul kuffâr.Ve adallâhullezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti minhummagfiraten ve ecran azîmâ. Fetih Suresi, 29 ayetten oluşur ve her ayeti Hudeybiye Antlaşması’nın getirdiği sonuçlar etrafında döner. İlk ayette, “apaçık fetih” müjdelenir. Devamındaki ayetlerde, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ashabının sabrından, münafıkların zihnindeki şüphelerden ve Müslümanlara inen ilahi yardımdan söz edilir. Ayet 18’de, “Bey’atü’r-Rıdvân” olarak bilinen sadakat yeminine değinilir. Son ayette ise Hz. Muhammed (s.a.v.) ve beraberindeki müminlerin vasıfları özetlenir: kâfirlere karşı güçlü, birbirleriyle ise merhametli oldukları anlatılır. Sure, her açıdan sabrın ve kararlılığın sonuçlarını vurgular.
zNUeXmd9qkaKAp82eb32hg.jpg

Meali, Arapça metnin Türkçe karşılığıdır. Tefsir ise bu mealin açıklaması, ayetlerin iniş nedenleri, tarihsel bağlamları ve mesajları hakkında detaylı bilgiler verir. Örneğin, surede bahsedilen “apaçık fetih” ifadesinin Hudeybiye Antlaşması olduğunu tefsir kaynakları anlatır. Ayrıca münafıkların tavırları, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e yapılan bağlılık yeminleri ve Mekke’nin fethiyle ilgili müjdeler de tefsirlerde geniş şekilde işlenir. Mealde sadece anlam okunur, tefsirde ise “Bu ayet kim için indi, hangi olaydan sonra geldi?” soruları cevaplanır. Böylece Fetih Suresi’nin hikmeti daha iyi anlaşılır. Meali okumak yeterli olsa da tefsir, surenin derinliğini daha net ortaya koyar. FETİH SURESİ NE İÇİN OKUNUR? Fetih Suresi, zorluk yaşayan veya yeni bir aşamaya adım atmaya hazırlanan kişiler tarafından, manevi destek umuduyla okunabilir. “Fetih” kelimesi, kapıların açılması ve avantajlı sonuçlar elde edilmesi anlamını taşır. Hudeybiye Antlaşması örneğinde, başlangıçta sıkıntı gibi görünen durumun olumlu bir hale dönüştüğü anlatılır. Bu örnek, kişinin “Sabır ve gayret gösterirsem hayırlı bir sonuca ulaşabilirim” diye düşünmesine vesile olabilir. Ayetlerin verdiği mesaj, inananlara moral ve kararlılık telkin edebilir. Ancak herkesin hissedeceği etki değişebilir. Önemli olan, okuyan kişinin bu ayetler aracılığıyla samimiyetini, sabrını ve Allah’a yakınlığını diri tutmaya çalışmasıdır. FETİH SURESİ KAÇ AYETTİR? Bu sure, 29 ayetten meydana gelir. Sıralama “Bismillâhirrahmânirrahîm” ifadesiyle başlar ve sure boyunca Hudeybiye Antlaşması ile ilgili olaylar anlatılır. Bazı ayetler, müminlere inen sükûneti, münafıkların sözde mazeretlerini ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’e verilen zafer müjdesini ele alır. Son ayet, sahabenin fedakârlığını ve beraberliği özetler. 29 ayetlik uzunluk, ne çok kısa ne de çok uzundur. Kur’an okuyanlar, birkaç sayfa içinde surenin tüm mesajını görürler. Ayetlerin geneli, “Allah dilemedikçe insan hiçbir şey yapamaz” fikrine vurgu yapar. Bu sayı, sureyi okuyanların kolayca ezberleyebileceği bir uzunluk olarak kabul edilir. FETİH SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU? Kur’an okumak için abdestli olmak tercih edilir. Özellikle basılı Kuran’a dokunulacaksa, abdestli olmak önerilir. Fakat ezberden okumada veya herhangi bir zor durumda, abdestin bulunmaması tamamen engel sayılmaz. Din âlimleri, “Abdest alamazsanız da Allah’ın kelamını zikredin” derler. Yine de mümkünse abdestli okumak daha doğru bulunur. Fetih Suresi gibi maneviyat açısından önemli görülen surelerde, okuyanın kendini hazır hissetmesi için abdest alması tavsiye edilir. Fakat sürekli seyahat halinde olan, abdest alma fırsatı bulamayan biri, ezbere biliyorsa sureyi okuyabilir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken şey, kalpteki saygı ve niyettir.
zITn9PKbJEWIkVd64O5dMw.jpg

Kur’an ve hadislerde Fetih Suresi’nin belirli bir sayıda okunması gerektiğine dair net bir bilgi yoktur. Buna rağmen, halk arasında 7 defa veya 40 gün üst üste okumak gibi geleneksel uygulamalar vardır. Asıl olan niyettir. Sureyi tekrar tekrar okumak, hem sözlü zikir etkisi yapar hem de ayetlerin mesajını kalbe yerleştirir. Kimi insanlar, önemli işlerinden önce 3 defa okuyup dua eder. Bazıları, her sabah bir kez okumayı alışkanlık haline getirir. Bu uygulamalar, surede anlatılan “Allah’ın yardımıyla her zorluğun aşılması” fikrini sürekli canlı tutar. Bu nedenle herkes, kendi imkân ve isteğine göre bir program belirleyebilir. FETİH SURESİ NEDEN OKUNUR? Bu sure, “zorlu süreçlerin sonunda mutlaka bir ferahlık vardır” mesajını verir. Hudeybiye’de yaşanan gerginlik, sure inince “apaçık fetih” olarak yorumlanmış ve Müslümanlara moral olmuştur. O yüzden insanların zorlandıkları konularda Fetih Suresi okuyarak Allah’tan yardım istemesi, gelenek haline gelmiştir. İçindeki ayetler, sabrın önemini ve Allah’ın her zaman hüküm sahibi olduğunu hatırlatır. Sure, “açılış, başarının kapılarını aralama” anlamına gelen “fetih” kavramıyla özellikle dikkat çeker. Bu yüzden dertlerinden kurtulmak, işlerinde başarı sağlamak veya manevi destek almak isteyenler sureye yönelir. Okuyanın gönlünde, Allah’ın rahmetine ve yardımına güven artacağına inanılır. FETİH SURESİ NE ZAMAN OKUNUR? Bu sure, belli bir vakte bağlı olmaksızın her zaman okunabilir. Yeni bir işe başlarken, sabah namazı sonrası, sıkıntı hissedildiğinde veya gönül huzuru arandığında Fetih Suresi’ni okumak yaygındır. Hudeybiye Antlaşması’nda yaşananlar, en umutsuz görünen tabloda bile Allah’ın yardımıyla güzelliklerin ortaya çıkabileceğini gösterir. Bu düşünceye sarılmak isteyen insanlar, sureyi tercih ederler. Bazıları, cuma geceleri veya Ramazan ayının ilk günleri gibi özel zamanlarda okumaya ayrıca özen gösterir. Fakat Kur’an’da ya da hadislerde tam olarak “Fetih Suresi şu vakitte okunmalıdır” şeklinde bir ifade yoktur. Herkes, dilediği zaman okuyabilir. FETİH SURESİ’NDEN SONRA OKUNACAK DUA Fetih Suresi okunduktan sonra dua etmek, surenin verdiği “Allah’ın izniyle zorluklar aşılır” mesajına dayanır. Kesin edilmesi dua yoktur. Kişi kendi sıkıntısını, arzusunu veya şükrünü Allah’a açabilir. Örneğin “Allah’ım, kalplerimize ferahlık ver ve işlerimizde bize yardım et” gibi samimi sözler kullanılabilir. Hudeybiye olayında Müslümanlara umulmadık kolaylıklar bahşedildiği hatırlanır. Bu da dileyen kişiye umut verir. Duanın sonunda “Her güçlüğün ardında bir kolaylık vardır” fikri pekişir. Bazıları, toplu ortamlarda Fetih Suresi’nin ardından hep birlikte dua eder. Böylece manevi paylaşım ve dayanışma artar.
40T1C7h6Wk60CvNjFXJQIw.jpg

Her gün bu sureyi okuma alışkanlığı, suredeki mesajları günlük hayata daha sık taşır. Sık okuyanlar, “apaçık fetih” kavramıyla kendi sorunlarının da çözüleceğine dair bir inanç geliştirir. Bu tekrar, ayetleri hafızada taze tutar. Hudeybiye’ye dair anlatılanlar, sabrın en zor anlarda bile güzellik getireceğini gösterir. Bazı sözlü anlatımlarda, sureyi düzenli okuyanların manevi kazanç elde ettiği ve dualarının kabul olduğuna dair aktarımlar vardır. Elbette bunlar, kişinin içten niyetine ve Allah’ın takdirine bağlıdır. Günlük okuma pratiği, aynı zamanda sureyi daha derinden anlamayı sağlar. Kişi, hayatındaki zorluklara çözüm ararken surenin örneğinden ilham alır. FETİH SURESİ NE ZAMAN İNDİ? Fetih Suresi, hicretin 6. yılında, Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra indirildi. Müslümanlar, umre amacıyla yola çıkmış ama Mekkelilerin engeliyle karşılaşmıştı. İlk bakışta zor ve sıkıntılı görünen bu durum, sure inince “apaçık fetih” olarak tanımlandı. Ayetlerde, aslında Müslümanların büyük bir lütufla karşı karşıya olduğu açıklandı. Zira Hudeybiye Antlaşması, kısa zaman sonra büyük kolaylıklar getirdi ve İslam’ın yayılması hızlandı. Bu sure, özellikle o dönemde ki belirsizlik ve endişeyi gideren bir “moral kaynağı” oldu. İlerleyen süreçte Hayber ve daha sonra Mekke’nin fethiyle, ayetlerde geçen müjde fiilen gerçekleşti. FETİH SURESİ HATMİ NASIL YAPILIR? Fetih Suresi hatmi, sureyi belirli sayılarda veya tekrarla okumaktır. Bazen 7, 40 ya da 70 kez okumak önerilebilir. Kişi niyet edip, uygun gördüğü sayıda sureyi okuyabilir. Her okumada surenin anlamına daha çok yoğunlaşır. Bazıları bu hatmi birkaç gün ya da birkaç hafta içinde tamamlar. Okuma bittikten sonra toplu veya bireysel bir dua edilir. Dua sırasında, Hudeybiye’deki barış ortamı ve zafer hatırlanarak, Allah’ın yardımı istenir. Bu uygulama, sureyi sadece sözlü olarak tekrarlamak değil, onun mesajına bağlı kalmayı hedefler. Böylece zorluklar karşısında umudu kaybetmemek gerektiği hatırlanır.
 
Üst